Anasayfa / Varis Hastalığı ve Tedavisi / Varis Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Varis Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Varis bir toplardamar genişlemesi hastalığıdır. Hastalık ilk evrelerinde herhangi bir şikayet ya da risk oluşturmasa da ilerlediği süreçte ciddi düzeyde rahatsız edici problemler yaratmaya başlayacaktır. Dolayısıyla bu hastalık ne kadar erken tedavi edilirse kişi için o kadar fayda ve avantaj sağlamaktadır.

Genelde kılcal damar ile varisler karıştırılmaktadır. Aslında her ikisi de birbirinden tamamen farklıdır. Kılcal damarlarda yaşanan sıkıntılar daha çok hastalık değil, estetik olarak bir görüntü kötülüğü oluşturmaktadır. Kılcal damar problemi çok büyük şikayetlere neden olmamakta çoğunlukla kozmetik olarak rahatsızlık vermektedir. Varisler ise toplardamar genişlemeleri ile oluştuğundan dolayı bir çok şikayete sebebiyet verebilir. Dolayısıyla tedavi edilmesi de gerekmektedir. Çünkü çok ileri aşamalara geldiğinde insanların yaşam kalitelerini olumsuz bir şekilde etkilemektedir.

varis tedavi edilmezse ne olur

Uzun süre hareketsiz kalan insanlarda görülmekte olan varis, sürekli ayakta durmak veya masa başı çalışmaktan dolayı görülmektedir. Bunun için hareketsiz kalmamaya özen gösterilmelidir. Bu rahatsızlığın bulunduğu kişilerde daha fazla ilerlememesi için de yürüyüş, koşu ya da benzeri sporlar yapılmalı, evde istirahat sırasında bacaklar yukarıda kalacak şekilde uzanılmalıdır.

Fakat daha fazla ilerlememesi ve risk oluşturmaması için tedavi olunmasında fayda vardır. Çünkü ileri derecede olan varis vakalarında varis ülseri ve buna bağlı olarak varis kanamaları görülmektedir. Ameliyat sonrasında hastanede ve evde istirahat ederek 30-45 gün iş, özel ve sosyal hayat kaybı yaşamamak için ameliyatsız tedavi yöntemlerini tercih etmeniz faydanızadır.

Ameliyatsız varis tedavileri çok kısa bir sürede ve kolay yapıldığından dolayı herhangi bir istirahat gerektirmeden tedavi bitiminde hasta günlük hayatına devam edebilmektedir.

Varis Hangi Şikayetlere Neden Olur?

Kılcal damar varisleri yazımızın akışında da değindiğimiz üzere çok fazla şikayete neden olmaz. Kılcal damarları cilt üzerinden bariz görünen görünen hastaların çoğunluğu kozmetik olarak kötü görünüme neden olduğu için rahatsız olmaktadır. Ancak orta ve kalın varisler bir çok şikayete yol açar. Orta ve kalın varisleri olan hastaların bazıları hiç bir şikayet hissetmezken, bazıları şikayetlerin tümüyle yada bazılarıyla karşılaşabilir.

Ağrı ve Kramp

En sık karşılaşılan şikayettir. Orta ve kalın varisleri olan hastaların çoğu ağrı şikayetiyle karşı karşıya kalmaktadır. Ağrıları kramp takip etmektedir. Özellikle gece uykudan uyandıracak düzeyde kramplar yaşanabilmektedir.

Ciltte Renk Değişikliği

Yapısı bozularak genişleyen ve büzüşen damarların rengi de değişir. Yeşil ve mor renk alan damarlar cilt üzerinden de bariz şekilde belli olabilmektedir.

Şişlik ve Kaşıntı

Kirli kanın tam olarak pompalanmamasından kaynaklı olarak biriken kan şişlikle beraber kaşıntıya neden olmaktadır.

Kanama

Kanama, varislerin çok ilerlemesi ile beraber bacaklarda meydana gelen yaralar (varis ülseri) sonucunda ortaya çıkan bir şikayettir. Damarlarda taşıyabileceklerinden fazla kan birikmesi ile meydana gelen incelme sonucunda hasar görerek kanamaya sebep olabilmektedir. Bu kanama çoğu zaman tampon yapılarak durdurulabilirken bazen tıbbi müdahale gerektirebilmektedir.

Varis Ülseri

Varisler ilk olarak orta boyutlu varis derecesindeyken ilerleyerek kalın varis statüsüne geçerler daha da ilerlediklerinde ise bacaklarda varis ülseri ismi verilen yaralar meydana gelmektedir. Vücudumuzda meydana gelen normal yaralanmalarda vücut bu bölgeyi kendi kendine onarırken varis ülserinde maalesef aynı şey geçerli değildir. Çünkü damarların hasar görmesinden dolayı dolaşım bozukluğu meydana geldiği için yaraların iyileşmesine de engel olur.

Varislere ve varis yaraları için tedaviye başvurulmadığında yaşanan şikayetler ciddi artış gösterebileceği için kişinin yaşam kalitesini de oldukça olumsuz yönde etkilemektedir.

Varis Ülseri Tedavisi PRP Yöntemiyle Yapılabilir

Açılımı Platelet Rich Plasma olan PRP trombosit yönünden zengin kan olarak ifade edilmektedir. Kişinin kendinden alınan kandan elde edilen solüsyonun ülser olan bölgeye enjekte edilmesiyle yapılan bir tedavidir. PRP işlemi yaralar iyileşene kadar belirli periyodlarla yapılan bir tedavidir.

Yazar: Op. Dr. Rüştü KALAÇ

Op. Dr. Rüştü KALAÇ 1989 yılında Ankara Tıp Fakültesinden mezun olarak, 1998 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Kalp Damar Cerrahi Uzmanlığı İhtisasını tamamlamıştır. Şu an IDEA TIP Şişli'de hasta kabul etmektedir.
WhatsApp Destek
İletişim Bilgilerimiz